ABD’de Binance'e Yönelik Yeni Dava

16 Ağustos'ta Washington Batı Bölgesi ABD Bölge Mahkemesi'nde açılan bir dava, kripto para borsası Binance'i ciddi suçlamalarla karşı karşıya bıraktı. Davada, Binance'in kripto para birimini kara para aklamak için kullanan kişilere olanak sağladığı iddia ediliyor.

Şikayet, Binance'in kripto para işlemlerini izlemek için gereken önlemleri almadığını ve bu durumun suçluların çalınan kripto paraları aklamasını kolaylaştırdığını öne sürüyor. Bu dava, kripto para birimlerinin suç faaliyetlerinde nasıl kullanıldığına dair önemli bir tartışma başlatabilir ve bu tür platformların düzenlenmesi konusunda yeni bir dönüm noktası olabilir.

Davacılar Philip Martin, Natalie Tang ve Yatin Khanna, Binance'in uyum politikalarının yetersiz olduğunu ve bu nedenle suçluların yasa dışı faaliyetlerine devam etmesine olanak sağladığını iddia ediyorlar.

Dava, tüm kripto para işlemlerinin halka açık blok zincirine kaydedilmesi gerektiğini belirtiyor ve bu kayıtlara dayalı olarak işlemlerin izlenebilir olduğunu savunuyor. Ancak, davada yer alan iddialara göre, Binance'in platformu bu tür kayıtların tutulmasını engelleyerek suçluların dijital varlıklarını gizlemesine izin vermiştir.

Dava ayrıca Binance'in ABD'de lisanssız bir para iletim işletmesi olarak faaliyet gösterdiğini iddia ediyor. Bu, şirketin Amerika Birleşik Devletleri'nde büyümesini hızlandırmak için kara para aklamayı önleme yasalarını kasten ihlal ettiği anlamına geliyor.

Zhao’nun liderliğindeki Binance, davaya göre bu süreçte kasıtlı olarak anti-kara para aklama gereksinimlerinden kaçınmıştır.

Bu suçlamalar, kripto para birimlerinin suç faaliyetlerinde nasıl kullanılabileceği konusunda daha geniş bir tartışmanın parçası olarak görülüyor. Kripto paraların anonimlik sağladığı ve bu nedenle yasa dışı faaliyetler için cazip bir araç haline geldiği biliniyor.

Ancak, bu tür işlemler aynı zamanda blok zinciri teknolojisi nedeniyle izlenebilir durumda. Davacılar, Binance’in bu izlenebilirliği kasıtlı olarak engellediğini ve bu nedenle suç faaliyetlerine katkıda bulunduğunu iddia ediyor.

Davada öne sürülen bir diğer önemli iddia, Binance'in müşterilerini tanıma (KYC) protokollerinin yetersiz olduğu ve bu durumun suçluların kimliklerini gizlemesine olanak sağladığı yönünde.

KYC protokolleri, finansal kuruluşların müşterilerini tanımasını ve yasa dışı faaliyetlere karşı koruma sağlamasını amaçlayan bir dizi kural ve düzenlemeyi içerir. Ancak, bu davada iddia edildiği gibi, Binance’in bu protokolleri etkili bir şekilde uygulamaması suçluların platform üzerinden çalınan kripto paraları aklamasını kolaylaştırmıştır.

Davacılar ayrıca Binance'in Örgütlü Suçlar ve Yolsuzluklar ile Mücadele Yasası'nı (RICO) ihlal ettiğini öne sürüyorlar. Bu yasa, organize suç faaliyetlerine karşı mücadele etmek amacıyla tasarlanmış bir federal yasadır ve genellikle suç örgütlerine karşı açılan davalarda kullanılır.

Bu bağlamda, davacılar Binance'in yasadışı faaliyetlere bilerek göz yumduğunu ve bu nedenle RICO'yu ihlal ettiğini savunuyorlar.

Consensys’ten avukat Bill Hughes, X platformunda yaptığı bir paylaşımda davacıların sınıf davalarında deneyimli ve güçlü avukatlar tarafından temsil edildiğini belirtti.

Bu avukatlar geçmişte Facebook'a karşı açılan tüketici gizliliği ihlalleri davası, opioid üreticilerine karşı açılan davalar ve Wells Fargo'ya karşı açılan sahte hesap davaları gibi yüksek profilli davalarda yer almışlardır. Bu tür davalar, genellikle büyük şirketlere karşı açılan toplu davalar olup, önemli yasal sonuçlar doğurabilir.

Dava, Binance’in ABD Adalet Bakanlığı ile yakın zamanda yaptığı 4,3 milyar $ tutarında para cezası anlaşmasının ardından geldi. Bu anlaşma, Binance'in kara para aklama karşıtı düzenlemeleri ihlal ettiğini kabul ettiği bir süreçti.

Haziran ayında ise Binance CEO’su Zhao, ABD kara para aklama yasalarını ihlal ettiğini kabul ederek dört aylık hapis cezasına çarptırılmıştı.

Bu davanın sonucu, yalnızca Binance için değil, aynı zamanda daha geniş kripto para endüstrisi için de önemli sonuçlar doğurabilir. Eğer dava devam ederse, blok zinciri teknolojisinin suç faaliyetlerini engellemedeki etkinliği ve çalınan dijital varlıkların geri kazanılmasındaki zorluklar test edilecek.

Ayrıca, bu dava, kripto para borsalarının nasıl düzenlenmesi gerektiğine dair yeni yasal emsallerin belirlenmesine yol açabilir. Kripto para birimlerinin hızla büyüyen dünyasında bu tür yasal zorluklar, sektörün gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda kritik bir rol oynayabilir.