ABD Senatörü Josh Hawley, Çin'den yapay zeka teknolojilerinin ithalat ve ihracatını yasaklamak amacıyla yeni bir yasa tasarısı sundu.
ABD'de Kripto Paralarla Çocuk İstismarı Ticaretine Sıkı Denetim Geliyor
Amerika Birleşik Devletleri'nde, kripto para birimleri kullanılarak çocuk istismarı materyali (CSAM) alıp satan kişilere yönelik kapsamlı bir yaptırım süreci başlatıldı. Bu durum, hem çocuk güvenliği açısından hem de kripto paraların yasadışı faaliyetlerde kullanımıyla mücadele bağlamında kritik önem arz ediyor.
Senatör Elizabeth Warren ve Bill Cassidy öncülüğünde yürütülen girişimde, federal kurumların kripto para birimi işlemlerini daha etkin bir şekilde takip ederek çocuk istismarı içeriklerinin satışına bağlı işlemleri tespit etme yeteneklerinin artırılması hedefleniyor. Bu girişimin arkasında yatan temel motivasyon, çocuk istismarı materyalinin (CSAM) yayılmasını engellemek ve bu suçu işleyenleri adalete teslim etmek.
Çocuk istismarı ile mücadele kapsamında atılan bu adımın bir parçası olarak, Adalet Bakanlığı (DOJ) ve İç Güvenlik Bakanlığı'ndan (DHS) şu anki teknik yeteneklerinin kapsamı sorgulanıyor. Bu kurumların, kripto para birimi işlemlerini izleme ve analiz etme konusunda ne gibi teknolojik altyapılara sahip olduğu ve bu altyapının CSAM ile bağlantılı işlemleri tespit etmede ne kadar etkili olduğu mercek altına alınıyor.
Senatörlerin girişiminde önemli bir rol oynayan kanıt ise Ocak 2024 tarihli bir Chainalysis raporu. Bu raporda, kripto para birimlerinin CSAM'ın yasadışı ticaretinde giderek daha fazla kullanıldığına dikkat çekiliyor. Chainalysis raporu, çocuk istismarı materyali satıcılarının kârlarını aklamak ve kolluk kuvvetlerinin takibinden kaçınmak için "mikserler" ve Monero gibi "gizlilik odaklı kripto paralar" kullandıklarını ortaya koyuyor. Raporda ayrıca, CSAM satıcılarının Monero'ya dönüştürme imkanı sunan anında işlem yapan swap borsalarını kullanımının son yıllarda önemli ölçüde arttığına vurgu yapılıyor.
Bu durum, kripto para birimlerinin anonim yapısı nedeniyle kolluk kuvvetlerinin çocuk istismarı suçlarını takip etmesinde karşılaşılan zorlukları gözler önüne seriyor. Kripto para birimi işlemleri geleneksel bankacılık sistemine kıyasla daha az sayıda iz bırakıyor ve bu durum suçluların işlerini kolaylaştırıyor.
Senatörlerin Adalet Bakanı Merrick Garland ve İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas'a yönelttikleri mektupta, DOJ ve DHS'nin bu suçlarla mücadele konusundaki mevcut yeteneklerinin kapsamı sorgulanıyor. Mektupta yer alan altı sorudan üçü, federal kurumların CSAM ile kripto para birimi arasındaki bağlantı hakkındaki bağımsız bulgularını ölçmeyi amaçlıyor. Diğer sorular ise kolluk kuvvetlerinin bu suçları daha etkin bir şekilde soruşturabilmesi için yeni araçlara ihtiyaç olup olmadığını tespit etmeye yönelik.
Bu sorulara 10 Mayıs'a kadar cevap verilmesi bekleniyor. Cevaplar, kripto para birimleri ile CSAM arasındaki bağlantının boyutunu ve federal kurumların bu bağlantıyı tespit etme yeteneklerini daha net bir şekilde ortaya koyacak.
Bu girişimin yanı sıra, Adalet Bakanlığı'nın kripto para borsası KuCoin ve iki kurucusunu suçlaması da kripto paraların yasadışı faaliyetlerde kullanımıyla mücadeledeki kararlılığı gösteriyor. 26 Mart'ta gerçekleştirilen suçlamada, KuCoin'in "lisanssız para transfer hizmeti işletmekle" ve "Bank Secrecy Act"i (Banka Gizlilik Kanunu) ihlal etmekle suçlandığı belirtiliyor. Suçlamaya göre, KuCoin şüpheli ve suç kaynaklı fonlardan 5 milyar dolardan fazla para transferi gerçekleştirmiş.
KuCoin vakası, kripto para borsalarının kara para aklama faaliyetlerine karşı yeterli önlem almamasının ne gibi sonuçlara yol açabileceğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Bu durum, kripto para piyasalarının düzenlenmesi ve kripto para borsalarının daha sıkı denetime tabi tutulması konusundaki tartışmaları yeniden alevlendiriyor.
Yorum yapabilmek için lütfen giriş yapınız