ABD'deki kripto para piyasası, düzenleyici belirsizlikleriyle boğuşmaya devam ediyor. Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kripto projelerine ve tokenlara yönelik davalarında
Ripple'ın 150 Milyon Dolarlık Davası: 60 Minutes Eleştirisi
Ripple’ın 150 milyon dolarlık hukuk mücadelesi, CBS News’te yayımlanan 60 Minutes programında dikkatleri üzerine çekti.
Program, Ripple’ın karşı karşıya olduğu hukuki zorlukları ve kripto endüstrisinin artan politik etkilerini tartışırken, CEO Brad Garlinghouse ve bazı topluluk üyeleri, hikayenin sunuluş biçiminden duydukları hayal kırıklığını dile getirdi.
Bölümün yayınlanmasının ardından, Garlinghouse, X platformu üzerinden endişelerini paylaştı. 90 dakikalık röportajın önemli bir hukuki gelişmeyi göz ardı ettiğini belirtti. Temmuz ayında bir federal yargıcın, XRP’nin halka açık borsalarda işlem gördüğünde menkul kıymet olmadığını açıkladığını vurguladı.
Bu karar, eski SEC (Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu) uygulama başkanı John Reed Stark’ın XRP’nin menkul kıymet olarak sınıflandırılması gerektiğine dair görüşleriyle çelişiyordu.
Garlinghouse, programı, Ripple’ın davasının daha dengeli bir şekilde ele alınması için önemli bağlamları dışlamakla suçladı. Özellikle Stark’ın kripto paraların faydasını reddeden geniş görüşlü tutumuna da karşı çıktı. Bu durumu, internetin ilk yıllarında görülen şüphecilik ile kıyasladı.
Garlinghouse, Ripple’ın XRP’yi kullanarak kurumsal müşteriler için sınır ötesi işlemlerde milyarlarca doları kolaylaştırdığını ve bunun tümünü müşteri bilgisi alma (KYC) düzenlemeleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirdiğini belirtti.
CEO, bu gerçek dünya uygulamalarının blockchain teknolojisinin potansiyelini gösterdiğini savundu, ancak bölüm bu noktayı büyük ölçüde göz ardı etti.
Kripto dünyasının önde gelen isimleri, Garlinghouse’un görüşlerine katıldı. Girişimci Monika Baechler-Dombay, 60 Minutes’in editoryal tercihlerinin arkasındaki motivasyonları sorguladı ve Ripple ve XRP hakkında olumlu detayların kasıtlı olarak dışlandığını öne sürdü.
Benzer şekilde, Red takma adıyla tanınan bir yatırımcı, Temmuz’daki XRP’nin menkul kıymet olmadığına dair kararın hala itiraz edilmediğini ve bu kararın bölümde ana odak olması gerektiğini belirtti.
Bir başka kripto savunucusu Jon, programı izledikten sonra sert eleştirilerde bulundu. 60 Minutes’i, kripto endüstrisini yanlış tanıtmakla ve Ripple CEO’sunu haksız yere hedef almakla suçladı.
Ayrıca, şovu, kriptonun seçimleri manipüle ettiği, yasama organlarını zorladığı ve insan kaçakçılığı gibi yasa dışı faaliyetleri desteklediği yönündeki iddiaları nedeniyle eleştirdi.
60 Minutes programının eksikliklerine rağmen, bölüm, kripto endüstrisinin ABD siyaseti ve toplumuna nasıl derinden entegre olduğunu gözler önüne serdi. Ripple ve diğer kripto firmalarının katkıları, önemli seçimler ve yasama girişimlerini etkilemiş durumda.
Özellikle, iki partili FIT21 yasası, kripto için daha net bir düzenleyici çerçeve oluşturma amacını taşıyor ve Ripple gibi şirketlerin karşılaştığı düzenleyici belirsizlikleri gidermeye yönelik bir adım olarak öne çıkıyor.
Ancak, bölüm aynı zamanda kripto para birimleri hakkındaki bakış açıları arasındaki farkları da ortaya koydu. Eski SEC yetkilisi Stark, kriptoyu önemli riskleri olan spekülatif bir varlık olarak tanımlayarak, yasa dışı faaliyetlerdeki potansiyel kötüye kullanımına dikkat çekti.
Bu tartışmalar, kripto paraların geleceği ve yasal durumu hakkında devam eden bir kamusal anlayış farkını yansıtıyor.
Yorum yapabilmek için lütfen giriş yapınız