Yapay Zeka Politikaya Girdi: Bentley Hensel ve DonBot

Bağımsız aday Bentley Hensel, Virginia’nın 8. Bölgesi için düzenlenen bir kongre tartışmasında rakibi Don Beyer yerine yapay zekâ botu “DonBot”u kullanarak, yapay zekânın siyasetteki etkisini ve kullanım alanlarını bir kez daha gündeme taşıdı.

Bu alışılmadık hamle, yapay zekânın siyasi arenada oynayabileceği rolü ve potansiyelini vurgularken, AI (yapay zeka) ile siyasetin daha da iç içe geçmeye başladığını gösteriyor.

Hensel, mevcut Temsilci Don Beyer’in bir tartışmaya katılmayı reddetmesi üzerine bu sıra dışı yönteme başvurdu. 17 Ekim’de düzenlenen tartışmada Hensel, bir diğer bağımsız aday David Kennedy ve yapay zeka tarafından temsil edilen Beyer arasında geçen diyaloglar izleyicilere sunuldu. , Hensel, Beyer’in tartışmaya katılmaktan kaçınmasını eleştirerek, bu durumu yapay zeka teknolojisi ile çözme kararı aldığını belirtti.

Hensel tarafından geliştirilen DonBot, Beyer’in politika görüşlerine dair geniş çapta veri kaynaklarından beslenerek hazırlandı. Bu veriler, Beyer’in kamuya açık açıklamaları, basın bültenleri ve kampanya materyallerine dayanıyordu.

Hensel, başlangıçta OpenAI teknolojisini kullanarak botu geliştirdiğini, ancak OpenAI'nin politik amaçlar için kullanım yasağı nedeniyle DonBot'u açık kaynaklı modellere geçirdiğini belirtti.

DonBot, tartışma sırasında Beyer’in politik pozisyonlarını temsil etmeye çalıştı, ancak bazı teknik aksaklıklar yaşandı. DonBot’un bazı yanıtları duyulamadı ve teknik sorunlar nedeniyle tartışma tamamen sorunsuz gerçekleşmedi.

Hensel’in bu girişimi, teknoloji ve yapay zekanın siyasette ne kadar etkili olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Hem Hensel hem de Beyer, teknolojiye yönelik vizyonlarıyla dikkat çekiyor.

Hensel, federal hükümette daha fazla teknolojik yenilik ve şeffaflık getirme hedefini açıkça dile getirirken, Beyer ise yapay zeka güvenliğini düzenleme konusunda çeşitli girişimlerde bulundu.

Beyer, yapay zekanın kullanımı ile ilgili daha net sınırlar belirlenmesi gerektiğini ve bu teknolojinin siyasi ve yönetsel alanlarda nasıl kullanılacağına dair daha kapsamlı bir çerçeve çizilmesi gerektiğini savunuyor.

Yapay zeka ve teknolojiyle ilgili bu tartışmalar, ABD’de 2024 seçimleri öncesinde adayların bu tür yenilikçi konularda nasıl pozisyon alacaklarıyla ilgili baskı altında olduklarını gösteriyor.

Kripto paralar, blockchain teknolojisi ve yapay zeka gibi konular, adayların seçim vaatlerinin merkezinde yer alıyor. Bentley Hensel’in yapay zeka botu kullanma hamlesi, hem teknolojinin siyasetteki etkisini hem de seçmenlerin teknoloji konusundaki beklentilerini gözler önüne seriyor.

ABD’de büyük teknoloji şirketleri ve siyasi eylem komiteleri, bu tür teknolojiyle ilgili pozisyonları yakından takip ediyor ve destekliyor. Yapay zekanın siyasi arenada kullanımı, gelecek yıllarda daha da artacak gibi görünüyor. Bu tür yenilikçi yaklaşımlar, siyasetin gelece01ğini nasıl şekillendireceği konusunda önemli ipuçları veriyor.

Bentley Hensel’in bu hamlesi, yapay zekanın sadece bir teknoloji aracı değil, aynı zamanda siyasi bir strateji aracı olarak da kullanılabileceğini gösteriyor. Yapay zeka, siyasetin daha şeffaf, yenilikçi ve teknolojiye entegre bir yapıya dönüşmesine katkıda bulunabilir.

Hensel’in girişimi, yapay zeka ve siyaset ilişkisine dair tartışmaları ateşleyerek, bu teknolojinin siyasetteki rolünün gelecekte nasıl evrileceğine dair önemli bir örnek sunuyor.