Uniswap'ta Yönetim Krizi: Token Sahipleri mi, Pay Sahipleri mi Önemli?

Uniswap Vakfı, UNI yönetim tokeni sahiplerine likidite sağlayıcılarının gelirlerinden bir pay verecek olan "ücret anahtarı" teklifini ertelemeye devam ediyor. Cuma günü Uniswap Vakfı, UNI yönetim tokeni sahiplerini daha iyi ödüllendirmek amacıyla protokolün yönetim yapısını ve ücret mekanizmasını yükseltme konusundaki kritik oylamayı ertelediğini duyurdu. Kâr amacı gütmeyen kuruluş, en büyük Ethereum tabanlı merkeziyetsiz borsasının arkasındaki organizasyondan bir "pay sahibi"nin endişelerini gerekçe gösterdi. Bu pay sahibinin, kuruluşun bir hisse senedi yatırımcısı olduğu düşünülüyor.

Vakıf, "X" platformunda yaptığı açıklamada, "Geçen hafta bir pay sahibi, bu çalışma ile ilgili yeni bir sorun gündeme getirdi. Önerdiğimiz yükseltmenin değiştirilemez yapısı ve hassasiyeti nedeniyle, bu oylamayı ertelemek zorunda kaldık" dedi. Vakıf, kararın "beklenmedik" olduğunu ve durum için özür dilediğini söylese de, token sahiplerine protokol ticaret ücretlerinin mütevazı bir miktarını yönlendirecek "ücret anahtarı"nın uygulamaya konulup konulmayacağına dair oylamada erteleme yapılması bu ilk değil. Aynı şekilde, token sahiplerinin menfaatlerinin, Uniswap'taki diğer "pay sahiplerinin" menfaatleriyle sık sık çelişmesi de ilk vaka değil.

Vakıf, "Topluluğu herhangi bir önemli değişiklikten haberdar etmeye devam edeceğiz ve gelecekteki zaman dilimleri konusunda daha emin olduğumuzda size bilgi vereceğiz" diye ekledi.

Uniswap, 2020'deki "DeFi Yazı"nın ardından, Sushiswap tarafından başlatılan ve yönetim tokeni SUSHI ile hızla likidite çekmeye başlayan bir "vampir saldırısı"nı önlemek için UNI tokenini piyasaya sürdü. Bir DAO tarafından yönetilen ve ticaret ücretlerini token sahiplerine yönlendiren Sushiswap, toplulukla nispeten daha uyumlu olarak görülüyordu.

Uniswap'ın 2. versiyonu, merkeziyetsiz borsa üzerinde işlem görmesi için token katkısı yapan likidite sağlayıcılarına (LP'ler) ödenen ticaret ücretlerinin %0,3'ünün bölünmesine izin veren bir kod içeriyordu. Buna göre %0,25'i likidite sağlayıcılarına, kalan %0,05'i ise UNI token sahiplerine gidecekti. Ancak "ücret anahtarı" asla etkinleştirilmedi.

Uniswap V3'ün piyasaya sürülmesiyle birlikte ücret anahtarının etkinleştirilmesiyle ilgili görüşmeler tekrar gündeme geldi. Uniswap için bir ara yüz olan Oku'nun yapımcısı GFX Labs, Uniswap V2'de çok fazla ilgi gören birkaç havuzda protokol ücret dağıtımını test edecek bir plan önerdi. Ancak nihayetinde, aktivasyonun likidite sağlayıcıları ve likiditeyi platformdan uzaklaştırabileceği yönündeki endişeler ve hukuki korkular nedeniyle görüşmeler başarısız oldu.

Ayrıca bakınız: Uniswap'ın Hayden Adams'ı: Ethereum İdealistinden İş Dünyası Realistine

O dönemdeki en büyük endişelerden biri, ücret anahtarının UniDAO için vergi ve menkul kıymetler hukuku açısından sonuçları olabileceğiydi. Zira bu, token sahiplerine esasen gelir tabanlı bir temettü ödemesi yapmış olacaktı.

Uniswap Vakfının oylamayı bir kez daha ertelemeye karar verirken tam olarak hangi endişelere cevap vermeye çalıştığı belirsizliğini koruyor. Kripto paraların önde gelen hukuk uzmanlarından Gabriel Shapiro, bunun bir DeFi protokolünün token sahiplerini arzularını daha küçük bir pay sahibi grubuna tabi kılan "ikinci sınıf" vatandaşlar olarak görmesinin başka bir örneği olduğunu yazdı.

Benzer argümanlar geçen yılın sonlarında Uniswap Labs, ön yüz web sitesi ve cüzdanına %0,15'lik bir ticaret ücreti getirdiğinde de dile getirilmişti. Bu, geliştirme grubunun çalışmalarını doğrudan nakde çevirmeye çalıştığı ilk girişimdi. Ücret yalnızca Uniswap Labs tarafından bakımı yapılan ürünlere uygulandı, bizzat borsa protokolüne değil. Ancak bu girişim, 165 milyon dolarlık bir fon toplanmasının ardından gerçekleşti.

Burada tamamen alaycı olmaya gerek yok ve UNI token sahiplerini ödüllendirmek için kodlanmış ücret anahtarının asla uygulanmayacağını söylemek yanlış olur. Uniswap Labs ve UNI token sahipleri kendi çıkarları olan ayrı varlıklardır; ideal olarak, her ikisi de protokolün kendisi için en iyi olanı yapmak için uyumlu çalışmalıdır.

Ancak DeFi'den çıkarılacak bir ders varsa, o da token sahiplerinin her zaman son sözü söylemediğidir.