AB Seyahat Kuralı Kripto Hizmet Sağlayıcılarını Kapsıyor

Avrupa Birliği, kara para aklama ve terörizmin finanse edilmesiyle mücadeledeki çabalarını önemli bir adımla daha ileri taşıyor.

Avrupa Bankacılık Kurumu (EBA), kripto hizmet sağlayıcılarını ve aracılarını da kapsayacak şekilde Seyahat Kuralı yönergelerini genişletti. Bu yeni düzenleme, 30 Aralık'tan itibaren yürürlüğe girerek kripto piyasasında şeffaflık ve güven arttırmayı hedefliyor ancak kripto hizmet sağlayıcıları için maliyet yükü getirme potansiyeli taşıyor.

Yeni düzenlemeye göre, AB'de faaliyet gösteren kripto borsaları, (EU) 2023/1113 sayılı Tüzük uyarınca fon ve kripto varlık transferleri hakkında yetkililere bilgi vermekle yükümlü olacak. Bu bilgi akışı, yetkililerin kara para aklama ve terör finansmanı operasyonlarını izlemelerini kolaylaştıracaktır.

Şüpheli işlemleri daha rahat takip edebilen yetkililer, suç unsurlarının kripto para birimleri üzerinden faaliyet göstermesini zorlaştıracak. Bu durum, geleneksel finans kurumlarında uygulanan benzer prosedürlerle kripto piyasasını uyumlu hale getirerek finansal sistemin bütünlüğünü korumayı amaçlıyor.

Avrupa Birliği'nin Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği'ne (MiCA) tabi olan kripto varlık hizmeti sağlayıcıları (CASP'ler) de bundan böyle AB'nin Kara Para Aklama/Terörizmin Finansmanı ile Mücadele (AML/CFT) çerçevesine dahil edilecek. Bu, kripto sektörünün AML/CFT kurallarına uyum sağlaması ve geleneksel finans kurumlarıyla daha sıkı bir denetim mekanizması altına girmesi anlamına geliyor.

Kripto para birimlerinin doğası gereği anonimlik özelliği taşıması, geçmişte kara para aklama faaliyetlerine uygun bir ortam yaratabiliyordu. Bu yeni düzenleme, kripto işlemlerinin izlenebilirliğini artırarak suçluların bu yolla kara para aklama imkanlarını sınırlamayı hedefliyor.

Yeni kurallar, ödeme hizmeti sağlayıcıları (PSP'ler) ve aracı PSP'leri de kapsayacak. Bu kuruluşlar, yeni düzenlemelere uyum sağlamak için iki aylık bir süreye sahip olacak. Bu süre içinde kripto hizmet sağlayıcıları, kullanıcı doğrulaması, işlem takibi ve şüpheli transfer tespiti gibi önemli yükümlülükleri yerine getirmek için altyapı ve mekanizmalar geliştirmek zorunda kalacak.

Ayrıca, çoklu aracı kurum kullanımı ve sınır ötesi transferler konusundaki politikalarını yetkililere bildirmeleri gerekecek. Bu prosedürler, kripto para birimlerinin dolaşımı hakkında daha fazla bilgi sağlamanın yanı sıra dolandırıcılık ve hırsızlık gibi diğer finansal suçlarla mücadelede de faydalı olabilir.

EBA, kripto hizmet sağlayıcılarının bu yeni düzenlemelere uyum sağlamak için önemli masraflarla karşılaşabileceğini öngörüyor. Kullanıcı doğrulaması, işlem takibi ve raporlama gibi yükümlülüklerin yerine getirilmesi için yeni teknolojilere yatırım yapılması gerekebilir.

Bu maliyetler, özellikle küçük ve orta ölçekli kripto hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerini sürdürmelerini zorlaştırabilir. Ancak EBA, uzun vadede bu maliyetlerin kripto sektörünün olgunlaşmasına ve güvenilirliğinin artmasına katkıda bulunacağını savunuyor.

Avrupa Birliği'nin bu adımının, kripto para birimlerinin ana akım finans dünyasına entegre olması açısından olumlu bir gelişme olduğunu söylemek mümkün. Bu düzenlemeler, yatırımcıların kripto paralara olan güvenini güçlendirebilir ve kripto piyasasında faaliyet gösteren kuruluşların itibarını yükseltebilir.

Ancak, kripto para birimlerinin yenilikçi yapısını korumak ile AML/CFT yükümlülükleri arasında doğru dengeyi bulmak önemlidir. Aşırı sıkı düzenlemeler, kripto sektörünün inovasyon potansiyelini sınırlayabilir ve Avrupa Birliği'ni bu alandaki küresel rekabette dezavantajlı hale getirebilir. Bu nedenle, düzenlemelerin kripto sektörünün gelişimini engellemeden kara para aklama ve terör finansmanı ile mücadeledeki etkinliği sürdürmesi gerekiyor.

Bu noktada, kripto hizmet sağlayıcılarının da uyum sürecine aktif olarak katılması büyük önem taşıyor. Kripto sektörü, yetkililerle iş birliği yaparak AML/CFT önlemlerini etkin bir şekilde hayata geçirmeye odaklanmalıdır. Bu iş birliği, kripto piyasasının şeffaflığını ve güvenilirliğini artırmanın yanı sıra, sektörün yenilikçi yeteneklerini de koruyacaktır.

Avrupa Birliği'nin bu adımı, küresel ölçekte kripto para birimlerinin AML/CFT düzenlemeleri açısından yeni bir sayfa açıyor. Diğer ülkeler de yakından takip edecekleri bu girişimin sonuçları, gelecekte kripto piyasasının küresel ölçekteki regülasyonunu şekillendirmede önemli bir rol oynayabilir.